Ekonomistler yapılması gereken gerçek tasarruf için saray ve savunma harcamalarının yanı sıra servet vergisi ve döviz garantili projelere dikkat çekiyor.
Göreve geldiği yaklaşık bir yıldır uyguladığı sıkılaştırma politikaları ile yurttaşı yoksullaştıran Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, nihayet bugün kamuda tasarruf paketini açıklayacak.
Pakette iki üç maaşlı kamu görevlileri ve bu görevlilere tahsis edilecek araçlara ilişkin düzenlemelerin yer alacağı belirtiliyor. Ekonomistler ise açıklanacak paketin göstermelik olacağını belirterek “sarayın, savunma harcamalarının” kesilmediği, servet vergisinin getirilmediği paketin ekonomiyi düzeltmeyeceği görüşünde.
Açıklanacak tasarruf paketini değerlendiren ve “Gerçekçi bir tasarruf paketi nasıl olmalı?” sorusunu yanıtlayan kamu maliyesi uzmanı Prof. Dr. Mustafa Durmuş, “AKP iktidarı bunları yapmaz ama” diyerek önerilerini şöyle sıraladı:
* Saray’a karışmayıp valilerin altındaki arabayı almanın anlamı yok. Adeta paye gibi dağıttığınız lüksü her alanda azaltmalısınız. Oraya göstermelik dokunacaklardır.
* Merkezi yönetim bütçesinin yüzde 11’ini savunma harcamaları başlığı altında iç ve dış güvenlik harcamaları alıyor. Buradaki anlayışı değiştirirsek bu harcama kısılabilir.
* Sabit gelirliye yüklenen vergi yükünü de düşünerek zengileri vergilendir. 40 milyon TL veya 1 milyon dolar nakdi olan herkesten yüzde 3’ten başlayarak yüzde 10’u bulan servet vergisi alınmalıdır.
* Sermayeden alınmayan 2.2 trilyon dolara yakın bir muafiyet ve istisnalar var. Bunları giderin.”
KEMER DEĞİL BOĞAZ SIKMA
Doç. Dr. Cem Çakmaklı ise sosyal medya hesabında şunları söyledi:
“Kamuda tasarruf mümkün mü sorusunun cevabı aşağıda. Bu harcamalar bu sistemin parçası, sistem değişmedikçe gerçekçi tasarruf çok zor. Araba, çoklu maaş buz dağının görünen yüzü. Bu otobanlar köprüler, hastaneler, havalimanları zamanında ekonomi yönetiminin çok işine yaradı ama şimdi etkileri iyice ortaya çıkıyor.”
Ekonomi yönetiminin yurttaşlara uyguladığı “kemer sıkma” politikasını “boğaz sıkma”ya çevireceğini söyleyen ekonomist Oğuz Oyan ise “Bu sebeple millete ‘Bakın biz de tasarruf yapıyoruz’ diyerek bir gaz alma paketi gibi duruyor. Gerçekten tasarruf yapılacaksa Yap-işlet-devret (YİD) projelerine, ihale kanununa ve imar yolsuzluklarına bakılmalı. YİD’lerin garanti ödemeleri iptal edilmeli, bazı havalimanları kapatılmalı” dedi.
SADECE PARA POLİTİKASI YETMEZ
İktidar enflasyonla mücadele sürecini başlattığını ve önceliklerinin bu konu olduğunu söylese de aylık enflasyon hâlâ beklentilerin üzerinde gelmeye devam ediyor.
Faiz artırım çabasının da enflasyonla mücadelede yetersiz kalmasıyla ekonomi dünyasında bu konuda çalışmalar arttı. Son olarak Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işın Çelebi, yüksek lisans öğrencileri ile birlikte “Enflasyonla Mücadelenin Yöntemi Ne Olmalı?” başlıklı bir makale yayımladı.
Makalede bir ülkenin refahındaki kalıcı artışın sadece para ve maliye politikalarından elde edilen kazanımlarla olamayacağını aynı zamanda yapısal alanlarda da yapılacak reformlarla mümkün kılınabileceğine dikkat çekildi.
Çelebi, orta ve uzun dönemli kalıcı etki için gerekli adımları şöyle sıraladı:
“Rekabet gücünün yükseltilmesini sağlamak, verimlilik göstergelerinin geliştirilmesinin temin edilmesi, üretkenliğin artırılması.