Yılmaz Murat İnce: Türkülerin Dilinde Hayatını Yazdı

Çocuk yaşlarında konuşmasındaki tutukluk nedeniyle içine kapanan küçük Yılmaz, doktorunun “müzikle ilgilen” tavsiyesiyle kaderinin yönünü değiştirdi. Ailesinin 1990 yılında Adana’ya taşınmasıyla orada büyüyen İnce, Avrupa’da geçen kısa bir dönemden sonra 1995’te ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. İşte o şehir, onun müzikle yeniden doğduğu yer oldu.

TRT İstanbul Radyosu’nun değerli isimlerinden Naci Düzel yönetimindeki Ezgi Müzik Evi’nde bağlama dersleri almaya başlayan İnce, notaların diliyle konuşmayı öğrendi. Müzik, onun için sadece bir sanat değil, aynı zamanda bir terapi, bir ifade biçimiydi.

Yıllar içinde bağlama ustalığını pekiştiren, şan dersleriyle sesini eğiten Yılmaz Murat İnce; Türk Halk Müziği’nin duayenlerini dinleyip onların duygusunu kendi iç dünyasıyla harmanladı. Divanlardan, şiirlerden ve halk hikayelerinden ilham alarak kendi eserlerini yazmaya başladı.

Sadece Türkçe değil, kendi anadili olan Zazaca ile yaptığı bestelerle de dikkat çeken sanatçı, kültürel kimliğini sanatına taşıyarak Zaza müziğine çağdaş bir soluk getirdi. Onun eserlerinde, hem Anadolu’nun sıcaklığı hem de Zaza kültürünün derinliği hissediliyor.

Müzik yolculuğunu daha profesyonel bir zemine taşımak isteyen İnce, MİM Production adını verdiği yapım şirketini kurdu. Kendi ses kayıt stüdyosunda Türk Halk Müziği’nin ustalarını konuk ediyor, genç yeteneklere kapılarını açıyor. Bu yönüyle sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda bir müzik üreticisi ve kültür taşıyıcısı haline geldi.

Bugüne kadar imza attığı albümlerle müzik dünyasında kendine sağlam bir yer edinen Yılmaz Murat İnce’nin diskografisinde şu çalışmalar yer alıyor:
Efendim (2013), Bulunmaz (2016), Gel Sensiz Olmuyor (2020), Hoşgeldin Güzel Yarim (2021), Yılmaz Enstrümantal Türküler (2022), Zerac (2023), Dön (2024), Bilmiyorki (2024), Ol (2024), Halıma (2024), Enstrümantal Trap (2025), İnceden Şiirler (2025).

Yılmaz Murat İnce, her yeni albümünde duygularını notalara dökmeye devam ediyor. Onun türkülerinde bir çocuğun sessizliğinden, bir halkın kültürel mirasına uzanan güçlü bir hikaye gizli.

“Ben müzikle konuşmayı öğrendim” diyen İnce, bugün hem sahnede hem stüdyoda hayatın melodisini anlatıyor.