CHP’li Gürer, et, süt ve sütten mamul ürünlerin arttığı ülkemizde, tüketiciler pahalıya ürün alırken, besici ve süt inekçiliği yapanların maliyeti bile kurtaramadığı bir dönemin yaşandığını, bu durumun ise hayvancılığın geleceği açısından kaygı verici olduğunu ifade etti. İthalin çözüm olmadığını ve bu yıl canlı sığır ithalinde yüzde 771 artışa rağmen sorunun sürdüğüne dikkat çekti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ceyhan ilçesi Birkent Kasabasında, 20 yıldır hayvancılık yapan Kenan Pamukçu’nun, hayvan çiftliğinde ziyaret ederek, sektörde yaşanan sorunları dinledi.
“YEM ALMAK İÇİN HAYVANVARI SATIYORUZ”
Ahırında 150 hayvanın bulunduğu ancak yem alabilmek için hayvanları tek tek sattıklarını ve bugün hayvan sayısının 70’e düştüğünü belirten Kenan Pamukçu, “Hayvancılıktan umudumuzu kestik. Hayvan sayımızı 70’e düşürdük. Zararı azaltalım dedik ama sabit giderlerde azalma olmayınca daha çok zarar ettik. Bu hayvanları süt inekçiliği yapmak için Almanya’dan getirdik. Holstein cinsi yüksek süt verimli hayvanları, yem alabilmek ve kredileri ödeyebilmek için teker teker sattık. Bir daha Almanya’ya gidip hayvan alma şansımız yok” dedi.
“HAYVANCILIĞA DOĞRU DÜZGÜN DESTEK YOK”
Hayvancılığa, söylendiği kadar destek verilmediğine de dikkat çeken Kenan Pamukçu, “Doğru düzgün destek yok. Verdikleri destek de zor şartlar altında verilen destek. Hayvancılık bu şekilde bir yere varmaz. Sütün fiyatını artırmak da soruna çözüm üretmez. Bugün 11-12 liradan sattığımız süt, 15 lira olsa ne olur? Bir şey değişmez, önemli olan yem fiyatlarının ucuzlamasını sağlamaktır. Benim girdilerimi aşağı çekeceksin ki hayvancılık yapmaya devam edeyim. Ulusal Süt Konseyi, çiğ sütün fiyatını 11 lira 50 kuruş olarak açıkladı ama bu rakamın bugün bir anlamı yok. Bu fiyattan süt alan da yok zaten” diye konuştu.
“YEME NEDEN SÜREKLİ ZAM GELİYOR?”
Yem fiyatlarındaki büyük artışa da anlam veremediklerini söyleyen Kenan Pamukçu, “Mısır, soya, buğday, arpa fiyatlarının bir önceki yıla göre verilen taban fiyat ve tüccar alım fiyatı ile yerinde sayarken, bu ürünlerden elde edilen yem fiyatları katbekat artıyor. Mısıra, buğdaya, arpaya zam gelmezken yeme neden sürekli zam geliyor? Neden bunu sorgulayan yok, önüne geçen yok. Yem fabrikalarına gidip de neden yemi pahalıya satıyorsunuz diyen yok” ifadelerini kullandı.
“PARAMIZA FAİZE YATIRSAK DAHA ÇOK KAZANIRIZ”
Şu anda elinde bulunan 70 büyükbaş hayvanı satıp faizle değerlendirse daha çok kar elde edebileceğine de işaret eden Kenan Pamukçu, “Ancak biz böyle düşünmedik, üretim yapalım ve bir katma değer sağlayalım istedik. Ama olmuyor. Faizlerin artması da hayvancılığı olumsuz etkiliyor. Şu an inekleri satıp alacağımız parayı faize koysak daha çok kazanırız. Ama biz üretmek istiyoruz. Biz vatanımızı seviyoruz” şeklinde konuştu.
“AHIRLAR BOŞ KALDI”
Gürer ise hayvancılıkta gelir-gider dengesi bozuldukça bu işin sürdürülebilirliğinin kaymadığını belirterek, “30 yıldır hayvancılıkta uğraşan Kenan Pamukçu, son dönemlerde yem fiyatlarındaki artış nedeniyle bu işten soğumuş. Küçük aile tipi işletmeler dediğimiz 1 ila 10 hayvanı olan ahırlarda hayvan sayısı azalmış, çoğu ahır boş. Bu işi modern yöntemlerle yapan büyük işletmeler de sıkıntı içinde” dedi.
“YEM YOKSA SÜT DE YOK”
Hayvanların aldığı yeme göre süt verdiğine dikkat çeken Gürer, “yonca, saman, küspe hepsi bir külfet ama 50 kiloluk yem mutlaka hayvanlara verilmeli. Hayvan refahı sağlanamaz ise bu hayvanlardan verim alamıyoruz. Bu hayvanların diğer ırklardan farkı iyi beslenmeleri. Beslenme sağlanamaz ise verim alınamıyor” ifadelerini kullandı.
“ALTERNATİF İŞ BULAN HAYVANCILIĞI BIRAKIYOR”
Yem fiyatları ve işletme giderlerinin girdi maliyetlerini artırdığına dikkat çeken Gürer şöyle konuştu:
“Artan sorunların tümümün hayvancılık yapana yansıması, hayvancılıktan soğumayı getiriyor. Sanayi yemi başta olmak üzere yem fiyatlarındaki artış da üzerine binince bu işten para kazanılmaz hale geliniyor. Alternatif iş bulan bu işi bırakıyor.
‘ÜRETİCİ PARA KAZANAMIYOR, TÜKETİCİ PAHALIYA ÜRÜN ALIYOR’
Hayvancılıkta sorunların arttı. Türkiye’de hayvancılıkta ilgili sorunların temelinde 3 önemli faktör var. Bunlar, yem fiyatlarındaki artış, yetiştiriciye ve besiciye yeterli destek verilmememi ve elde edilen ürünlerin değer bulmamasıdır. Et ve Sütten mamul ürünlerin fiyatı rafta katbekat artarken üretici pahalıya ürün alıyor. Besici de para kazanamıyor. Süt inekçiliği yapan ise masrafını çıkaramaz durumda. Bu nedenle hayvancılık yapılabilir bir iş olmaktan çıkma aşamasına geldi.
Şartların bu şekilde devam etmesi halinde, hayvancılığın bitme noktasına geleceğini, bu olumsuz tablonun ise başta gıdaya erişim olmak üzere farklı pek çok sorunu da beraberinde getirecek.”
“DESTEK ŞART”
Gürer son olarak, hayvancılıkta destek miktarlarının artırılması ve girdi maliyetlerinin düşürülmesine yönelik girişimlerde bulunulması gerektiğini de ve çözümün ithalatta değil ülkedeki besici, süt inekçiliği yapana gerçekçi desteklerin ve çözümlerin verilmesi ile sağlanması gerektiğini ifade etti.
Gürer, canlı hayvan ithalatına ilk sekiz ayda 597 milyon dolar ödeme yapılmış, canlı hayvan ithalatı geçen yıl aynı döneme göre yüzde 771 artış yaşanmış ama sorunlara çözüm gelmemiş, hayvan varlığı da, çiğ süt üretimi de düşmüş, hayvan refahını sağlayarak, yem fiyatını düşürerek, gerçekçi destekleri artırarak soruna yaklaşım şart ifadelerini de sözlerine ekledi.
Gürer: ‘Faiz artişi üreteninde, hayvancilik yapaninda kafasini kariştirdi”
Ömer Fethi Gürer
ithalat
yem
yem fiyatları
Üretici