Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) şahin adımlarının sonuna geldiğine yönelik beklentilerle başlayan pozitif seyir, yeni haftanın ilk işlem gününde de devam ediyor.
Geçen hafta açıklanan enflasyon verileri Fed’in enflasyonla mücadelesinde başarıya ulaşabileceği öngörülerini güçlendirirken, piyasalarda risk iştahının arttığı görülüyor.
Buna karşın Fed yetkililerinin hala temkinli tutumlarını korudukları dikkati çekse de, para piyasalarındaki fiyatlamalarda büyük ihtimalle bankanın gelecek yıl haziran ayından itibaren faiz indirimlerine başlayabileceği tahmin ediliyor.
EKONOMİ YENİDEN DENGELENDİ
Fed’in Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michael Barr, faiz oranlarında olmaları gereken zirve noktada veya bu noktaya yakın olduklarını belirtirken, Boston Fed Başkanı Susan Collins enflasyon haberlerinin umut verici olduğunu ifade ederek, ekonominin yeniden dengelendiğini söyledi.
İlave sıkılaştırmayı masadan kaldırmadığını vurgulayan Collins, yüksek enflasyona karşı zafer ilan etmek için henüz erken olduğunu dile getirdi.
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, enflasyonun yüzde 2’ye doğru yol alıp almadığından emin olmadığına işaret ederek, Fed’in sabırlı olması ve hızlı hareket etme baskısına direnmesi gerektiğini savundu.
DOLAR GERİLEMEYE DEVAM EDİYOR
Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ise veriler ile tüketiciler ve işletmelerin ekonomi hakkındaki düşünceleri arasında boşluk olduğunu belirterek, enflasyonun iyileşmesine karşın hala yüksek olduğunu kaydetti.
Öte yandan, ülkede cuma günü açıklanan veriler konut piyasasının güçlü kaldığına işaret etse de, dolar diğer gelişmiş para birimleri karşısında gerilemeye devam ediyor.
Dolar endeksi 103,5’le 1 Eylül’den bu yana en düşük seviyeye inerken, tahvil piyasalarında geçen hafta izlenen alış ağırlıklı seyrin devam edip etmeyeceği takip ediliyor.
ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yeni haftanın ilk işlem gününde yüzde 4,45 seviyesinde dengelenirken, ABD’de gerçekleşecek tahvil ihracında 20 yıllık tahvillere gelecek talebe göre tahvil piyasalarında oynaklığın artması bekleniyor.
BRENT PETROL 81 DOLAR SEVİYESİNDE
Altının ons fiyatı haftaya yüzde 0,2 artışla 1.981 dolardan başlarken, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,9 değer kazancıyla 81,2 dolardan alıcı buluyor.
Bu gelişmelerle New York borsasında cuma günü Nasdaq endeksi yüzde 0,08, S&P 500 endeksi yüzde 0,13 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,01 artış kaydetti. ABD’de endeks vadeli kontratlar, yeni haftaya ise yatay seyirle başladı.
Avrupa borsalarında cuma günü yükseliş eğilimi öne çıkarken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde küresel ekonominin rakip bloklara bölündüğüne yönelik işaretlerin giderek arttığını belirterek “Avrupa şu anda kritik bir kavşakta ve deglobalizasyon, demografi ve karbonsuzlaşma gibi bir dizi ortak zorlukla karşı karşıya.” dedi.
Lagarde,”Bu zorluklarla aynı anda başa çıkmak, nesiller boyu sürecek bir çaba ve kısa sürede büyük yatırımlar gerektiriyor” ifadesini kullandı.
İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkan Yardımcısı Dave Ramsden ise Profesyonel Ekonomistler Topluluğu Yıllık Toplantısı’nda, İngiltere Merkez Bankasının, enflasyonu bankanın hedeflediği yüzde 2 hedefine indirilebilmesi için faiz oranlarının bir süre daha “kısıtlayıcı” seviyelerde kalması gerektiğini vurguladı.
Cuma günü, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,84, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,91, İngiltere’de FTSE 100 endeksi ise yüzde 1,26 ve İtalya’da MIB 30 endeksi 0,82 artış kaydetti. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar, yeni haftaya da alış ağırlıklı bir seyirle başladı.
Asya piyasaları haftaya alış ağırlıklı bir seyirle başlarken, Japonya’da Nikkei 225 endeksi son 33 yılın zirvesini test etmesinin ardından artan kar satışlarıyla kazançlarını geri verdi.
Çin Merkez Bankası (PBoC) bugün 1 ve 5 yıllık borçlanma oranlarını sırasıyla yüzde 3,45 ve yüzde 4,20’de sabit bırakırken, ülke ekonomisine yönelik endişelerin devam etmesi pay piyasalarında yukarı yönlü hareketi törpülemeyi sürdürüyor.
Kapanışa yakın, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,3 gerilerken, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,5, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,8 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,1 değer kazandı.