Yerel seçimlerin yaklaştığı şu günlerde CHP’de de adaylık yarışı sürüyor. Son olarak CHP Tuzla Belediye Başkanlığı’na aday adaylığını açıklayan Bülent Akköse, “Tuzla’nın en önemli sorunlarının koku, ulaşım ve dirençsiz yapılar” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tuzla Belediye Başkanlığı‘na aday adaylığını açıkladıktan sonra saha çalışmalarına başkayan Bülent Akköse, ilçenin en büyük sorunu olan “koku”nun İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibi ile yapılacak koordineli bilimsel çalışmalarla çözüleceğini söyledi.
Akköse temmuz ayına kadar İBB yerel yönetim başkan danışmanı olarak görev almıştı.
“Tuzla’nın en önemli sorunlarının koku, ulaşım ve dirençsiz yapılar” olduğunu vurgulayan Bülent Akköse, şu bilgileri verdi:
“Tuzla’nın koku sorunu 9 ana başlıkta sıralanabilir. İBB’de göreve başladıktan sonra ilk iş olarak bu konuya eğildik. 32 yıldır burada görev yapan insanlar buranın sorunlarını aslında dikkate almamışlar. Göreve gelmemizden sonra İBB’nin yetkisi ve ilgisi dâhilinde bu sorunlardan dördü çözüldü, ikisi de çözülme yolunda. Kalan üç sorun ise organize sanayi bölgeleri ve Kocaeli sınırları dâhilinde, valilik ve bakanlıklar nezdinde yetkili kuruluşların yetkisinde ve uygulama alanında.”
“ULAŞIM SORUNUNUN DA ÇÖZÜLMESİ GEREKİYOR”
“İstanbul’un en doğusunda yer alan ve Anadolu’ya açılan kapısı Tuzla’nın ikinci sorunu ulaşım. Tuzla’nın şehir merkeziyle bağlantısını sağlamanın ve kısaltmanın yolu da metro projesinin uygulanmasından geçiyor. Tam üç yerel seçimi ‘Metro Tuzla’ya Geliyor’ diyerek kazanan bir yerel yönetim vardı. Ancak ortada bir icraatları yok. Biz göreve geldikten sonra salgına, dolar kurundan kaynaklanan kriz yüzünden ihalenin iptal edilmesine rağmen, şimdiye kadar metro projesinde yüzde 53 seviyesine ulaştık. Tuzla’da sadece enine değil boyuna da bir ulaşım aksına ihtiyaç bulunuyor. Bu ulaşım sorununun da çözülmesi gerekiyor.
Tuzla’nın üçüncü sorunu ise depreme dirençsiz yapıların varlığı. Tuzla’da E-5 karayolunun alt tarafı denizin üstüne kurulmuş bir hattır. Zemin sıvılaşması en yüksek olan yerdir, çünkü denizin üstündedir, yarımadadır. Biz bu yarımadada depremi yok sayarak yüksek katlı yapılaşmaya izin veremeyiz. Bugün Tuzla’daki 32 binden fazla binanın yarısı, yani 16’bin kadarı riskli, orta riskli veya yüksek riskli bina konumunda. Dolayısıyla olası depremde bu Tuzla’daki binaların yarısının yıkılacağı, hasar göreceği veya ciddi maddi kayıpların ortaya çıkacağı ortada. Tuzla’da öncelikle koku, ulaşım ve depreme dirençsiz yapılar sorununu çözmeye odaklanacağım.”