Vitrindeki Albümler’de bu hafta…
ŞENCEYLİK ‘ETEĞİMDEKİ TAŞLAR’
Şenceylik, şarkıcı, söz yazarı ve besteci Eda Sena Şenceylan’ın hem lakabı hem de müzik projesinin adı. Çocukken piyano çalışıyla bir televizyon kanalına haber olduğunda, muhabire verdiği yanıttan esinlenerek verdiği adıyla ilk EP’si “Çok Karışık”ı 2017 yılında çıkardığında ne kadar yetenekli olduğunu ortaya koymuştu Eda. Ne var ki düzenli ve sık üretmemiş, arada bir tek tek şarkılarla kendini hatırlatmıştı. Nihayetinde ilk albümü “Eteğimdeki Şarkılar” ile yeniden ses ve umut verdi.
Sözü müziği kendisine ait sekiz parçalık albümün prodüktörlüğünü (gitarları çalan Vera üyesi) Arel Koray Nalbant üstlenirken davulda Canberk Karademir, ud ve cümbüşte İlhan Yıldırım yer almış; solist Simge Pınar, gitarcı Efe Demiral, darbukada Onur Seçki bazı parçalarda eşlik etmiş.
Eda, özgün bir dünyanın kapı aralığından seslenen iyi bir hikâye anlatıcısı, sesi de çok iyi. Birbirlerine benzeyen insan kalabalığının içinde özel bir ses; insana iyi gelen, huzuru ve isyanı aynı nefeste üfleyen… Ayrıca sempatik ve melankolik bir karakter oluşu da şarkılarını sahici kılıyor. Şarkıları harbi bir kadının şarkıları. Müziği ise geleneksel Türk çalgıları ile modern batı soundlarını yoğuran soft-pop-rock üçgeninde. Tek albümle sınırlı kalmaması dileğiyle…
AYÇA AKKIN ‘MEETİNGS’ (BGST RECORDS)
Ayça Akkın, halk kültürleri ile iç içe yaşayan müzisyen bir ailenin mensubu; şarkı söylüyor, bağlama çalıyor, tahmin edilebileceği üzere de öncelikli olarak Türk halk müziği alanında yorumculuk yapıyor. Bu yorumları yıllardan beri YouTube kanalında paylaşıyor. Ayça, yakın zamanda en sevdiği türkülerden oluşturduğu beş parçalık ilk çalışması “Meetings”i yayımladı. Bu çalışmaya verdiği isim, onun solo kariyerine başladığı 2021 yılında verdiği konser serisinden geliyor. “Buluşmalar”, farklı kültürlerin birlikte kardeşçe bir arada yaşamasını tanımlıyor ve Ayça’nın 10 yılı aşkın bir süredir yaptığı saha çalışmalarının ürünü.
Düzenlemeleri (prodüksiyon sandalyesinde oturan) Ömercan Özüaydın ile birlikte yapmış, saksafonlarda Doruk Bora, Baki Sermet Özcan Balaban, Gürkan Çakmak, kavalda Abdil Ozan Demir, bağlamalarda Uğur Kutay Akbay yer almış. Ayça bildiğimiz türküleri, ruhunu bozmadan yorumluyor ama yaptığı düzenlemelerde folk-caz-fusion stilini benimsiyor. Bu tercih yorumculuğunu nahif ve ilginç bir hale getiriyor, kendine has bir çizgi yaratıyor. Anadolu ve Balkanlardan halk türkülerinin yer aldığı bu EP, benzer melodilerin kardeş coğrafyalarda farklı dillerde ifade ettiği duygulara tercüman oluyor. İlgiye kesinlikle değer…