DİSK, KESK, TMMOB ve İstanbul Tabip Odası, Erzincan İliç’teki altın madeninde meydana gelen faciayı protesto etti. Kaza değil bu bir katliam ve İşçilerin birliği sermayeyi yenecek sloganlarının atıldığı eylemde meslek örgütleri, İliç’te yaşanan felaketin tüm sorumluları yargı karşısında hesap vermeli açıklaması yaptı.
Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin altın üretimi yaptığı Çöpler Maden Sahası’nda toprak kayması meydana geldi. 9 işçi, geniş bir alana yayılan toprağın altında kaldı.
İliç’teki meydana gelen faciaya ilişkin Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve İstanbul Tabip Odası Kadıköy İskelesi’nin önünde bir eylem yaptı.
Göz Atın
İktidar seçim öncesinde ikramiyeyi artırmaya hazırlanırken, emeklilerden çağrı geldi: Sadaka istemiyoruz
Bölgeye giden CHP ve DİSK heyeti, toprağa karışan siyanüre dikkat çekti: Fırat Nehri tehlikede
Eyleme, CHP İl yönetimi, CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, CHP Kadıköy Belediye Başkan adayı Mesut Kösedağı, CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, eski CHP Milletvekili Ali Şeker, SOL Parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi Alper Taş ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu katıldı.
Doğanın, emeğin ve insan yaşamının hiçe sayılmasıyla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, “Bu ülkeyi bu hale getirmek isteyenler lanetliyoruz. Katliamı açıklamalarında ihmaller deseler de biz biliyoruz ki orada çalışanlar, emekçiler, bilim insanları ortaya çıkan risklerle ilgili olarak defalarca hukuki başvurular yaptı” dedi.İstanbul Tabip Odası’ndan Osman Küçükosmanoğlu da, “Tüm çevrenin yıllarca etkileyeceği bir cinayetle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. KESK’ten Barış Uluocak ise, “Bölgeye giderek inceleme yapmak isteyen yöneticilerimiz bölgeye sokulmadı. Gerçeklerin gizlenmesini istiyorlar” ifadelerini kullandı.
FELAKETE YOL AÇTI
Ortak basın açıklamasını okuyan İstanbul TMMOB İKK sekreteri Seyfettin Avcı, “Faaliyete girdiği 2008 yılından itibaren birbiri ardına ortaya çıkan çevresel felaketlerle sıklıkla gündeme gelen, Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından işletilen Çöpler Kompleks Maden İşletmesinde gerçekleştirilen sömürge madenciliği ile yalnızca doğamız ve kaynaklarımız değil, yaşamlarımız da katlediliyor. Faaliyete girdiği yıldan bugüne, mevzuat dolanılarak parça parça hazırlanan projelerle devasa nitelik kazanan Çöpler Kompleks Maden İşletmesinin yarattığı tahribat ve oluşturduğu tehlikeye karşı tüm uyarılar göz ardı edilmiş, bugün yaşanan felakete yol açılmıştır” diye konuştu.
SÜRECİ ANLATTI
Süreci anlatan Avcı, “2021 yılında “Çöpler Kompleks Madeni”nde kapasite artışı ve ek tesisler yapılmasına yönelik projeye verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali istemiyle açtığımız davalarda projenin çevre üzerinde yarattığı ve yaratacağı tahribat ifade edilmiş siyanürlü altın madenciliği yönteminin barındırdığı riskler itibariyle vazgeçilmesi gereken bir yöntem olduğu, bölgenin depremsellik ve heyelan açısından tehlikeleri de ayrıntıları ile vurgulanmıştır.
Tüm bunlara karşın üstelik yargılama sürerken tam da belirtilen riskler gerçekleşmiş ve 2022 yılında siyanürlü solüsyon taşıyan borularda yırtılma neticesinde siyanürlü solüsyon sızdırmazlık alanı dışına taşarak çevresel tahribata neden olmuş olmasına rağmen, ÇED raporundan alıntılarla davaların reddine karar verilmiştir. Kapasite artışına ilişkin ÇED Olumlu kararının iptali istemiyle açılan davanın yargılaması sürerken 21 Haziran 2022 tarihinde siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hattında oluşan yırtılma nedeniyle siyanürlü solüsyonun çevreye yayıldığı bölgede yaşayan halk tarafından fark edilmiş akabinde meslek örgütleri tarafından da suç duyurusunda bulunulmuştur” ifadelerini kullandı.
‘TÜM ÇED KARARLARI İPTAL EDİLMELİ’
Avcı sözlerini şu şekilde noktaladı:
“Yaratılan tahribat ortada olmasına ve tüm uyarılara rağmen faaliyetlerin durması bir yana 2023 yılında Çöpler Kompleks Madeni Açık Ocak Genişleme projesine ilişkin olarak “ÇED gerekli değildir” kararı verilmiştir. Tüm bilimsel gerçeklere ve uyarılara rağmen bu yaşananların sorumlusu, faaliyeti yürütenler kadar yürümesine olanak sağlayan, izin verenler, ülkemiz kaynaklarının, doğamızın bir grup yabancı sermayenin çıkarları uğruna yağmalanmasına göz yuman siyasal iktidardadır. Bir kez daha sesleniyoruz; madenlerimiz ulusal ve uluslararası sermaye gruplarının yağma alanı olmaktan çıkarılmalı, İliç’te yaşanan felaketin tüm sorumluları yargı karşısında hesap vermeli, tüm ÇED kararları kararı iptal edilmeli ve işletme derhal kapatılmadır.”
*Fotoğraflar: Vedat Arık